20 Mart 2017 Pazartesi

KEÇİ AYAĞI & SÜBYE VE HAVANA


KEÇİ AYAĞI & SÜBYE VE HAVANA

iyi geliyordu şiir yazmak,
kendimi özgür hissediyordum ve de mutlu ....

iyi geliyordu bu hava,
iyi geliyordu bu kent,
bu basamaklar,
kentin mavisi, martılar 

sen bile iyi geliyordun....
bütün ağırlıklardan kaçabiliyordum
kendimden bile...
tamamiyle bendim,
olmak istediklerimden de öte,
dayatılanlardan da öte ....

canım hiç olmadığı kadar Feride Teyze'nin yaptıgı keçi ayaklarından istiyordu.....
canım saatlerce dedemle yürüyüp Havra sokağının bir köşesinde durup, doya doya sübye içmek istiyordu.....
canım hiç olmadığı kadar Havana sokalarını arşınlamak,
canım hiç olmadığı kadar Chagalle tebessümüyle yürümek,
Yayoi Kusama'nın renkli dünyasında bir puantiye dönüşmek,
Alice'in Harikalar evreninden kaçırılmış hissetmek gibi....
Meriç kıyısında  bir Ayçiçeği tarlasından yıldızlara bakmak gibi....
bir Wong Kar Wai  karesinde köşeye oturup sessizce olan bitene tanıklık etmek gibi
birşeyler....

canım delicesine sarhoş olmak, ve  bilmediğim, tanımadığım insanların hikayelerini dinlemek istiyordu....
dünya beni beslerken, kendi küçük dünyamızda anlamsız gaileler içinde mızmızlanmak,
yok saymak,
ayıp kaçmıyor muydu?
koskaca galaksi ve evrenin ihtişamı altında
insanoğlu beni hep güldürüyordu....

ki ben buna hazırlıksız yakalanmıştım....
ancak öyle kendime gelebilirdim,
ancak yeniden ümit edebilirdim,
ancak yeniden çocukça şaşırabilirdim,
ancak yeniden sevebilirdim.....

X7 / III / MMX7






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder