27 Nisan 2010 Salı

athina banliyosunde ki trene binme cocuk.........................


Ruhum skyladiko tavernasinda,
bir kopek muzigi dinliyorum,
Signomi, signomi, kardia mou,
kopek gibi inliyorum,
Istanbul yanimdan geciyor,
orali bile olmuyorum,


biriktirdigim cakmaklar, ne ise yarar,
Ne ise yarar, bir bilsem......
yak kendini, inle .....
kopru orada asili,
gec gecebilirsen, don donebilirsen,


Sante sigarasi basimi dondururken,
yak bakalim bir daha,
terkedilmis bir banliyo tavernasinda,
Attika'nin periferilerinde, sabahliyorum yol kenarinda
yuzumdeki makyaj akmiyor,
kopek gibi iciyorum, oldurmuyor adami,
oldurmuyor bu aci tat,
soyle, soyle hafifler mi bu aci,


yanima otursa cocuklugun, elimden tutsa annem,
bir elma sekerine kandirildigim gunlerin ozlemi,
tilkilik yokusunda incitilmis arnavut kaldirimlari....
tenimde yesil bir portakal cicegi ayazi,


bu ortadogu cehenneminden cikarsam, ne olur bana,
Ponte dei Sospiri'den kac kere daha gecmem gerek,
Ic cekisler koprusunde ayak izlerim,
ic sikintisina ne iyi gelir,
bir kasik Flaubert, bir tutam Kazancakis,
bir olcude Paul Bowles,


bir de bu lanet Athina kasabasindaki Despina'nin Tavernasi,
beni biraktigin o tavernada,
kierkegaard sendromuna yakalanmam an meselesi,
banliyo treninin isiklari yaklasirken gecmisime,
sana biraktigim tek sey,
her nisan'da acan bir sekaik...... thelo na se do,
thelo na se do.................

c.cerit

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder