19 Eylül 2012 Çarşamba

KALENDER’DE BİR MABEYNCİNİN ANATOMİSİ ÜZERİNE




Kalender’de
müstakil bir huzur arıyordum
badem ağaçlarıyla çevrili
bir o kadar masum
başka hiçbir şeye hizmet etmeyen


sahilde, senin rüyalarının üstüne
dayanmış yalılar
dayatılmış arzular
dinlenmemiş valsler
demlenmemiş hayaller
denenmemiş sergüzeştler


yosunlarla birlikte sahile vururken

köşedeki Sabuncakis Çiçekçisinde
unutulmuş bir frezya

günbatarken
köşkteki freskler düşüyor
tuz buz oluyor
beni bu bıraktığın
Mabeynci köşkünde


bedenime iliştiriyorum
düşen parçaları
her hareketimde
her hatıratında
un ufak oluyor her şey

yeniden düşen parçaları
yeniden başka noktalara
yerleştirirken
bedenim mi artık taşıyamayan
yoksa ruhum mu bilemiyorum
bilemiyorum

c.cerit MMXII ISTANBUL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder