14 Mart 2011 Pazartesi

                                  Ben, Frida, Sen, Dorothy in Tijuana 
                              hangimiz sag cikacagiz bu cehennemden?



dudaklarinda Meksika romansi…..
islak, tuzlu ve yakici,
siniri geceli birkac saat oldu,
gunes tenimde durmuyor,
yerlilerin merakli bakislari altinda yuruyorum,
gozlerim daha bir yesil,
dudaklarim daha bir mavi,
susuzluktan dusmemek icin zor tutuyorum kendimi,
kac saat,
kac mil var El Paso sinirina,

cebimde kalan uc bes dollar,
pasaportum,
pusulam yok,
artik ilerleyemiyorum,
artik terlemiyorum,
ustumdeki krem keten gomlegi hissetmiyorum
panama sapkam sanki basimdan ucmus,
o kadar insan var,
sanki bu hayalet kasabada
ve tum bakislar nedense uzerimde,
neden bende Aschenbach sendromu mu var,
yoksa cok mu belli ediyorum,
Stendhal sendromu nu?
yoksa tenim mi ele veriyor,
portakal kokan.....



Tijuana’dan gecit yok,
burada tren de yok,
binsem seni bana getirse,
bunu dusunmek susuzlugumu unutturuyor
bir nebzede olsa,
bunu dusunmek iyi geliyor.....
simdi Frida’yi cok daha iyi anliyorum,
iki kalp,
iki kita,
iki yalnizlik
islevini yitirmis bir beden,
uzuvlari korelmis,
hafizasini tasiyamayan,
kendine sigmayan,



sanki Dorothy Hale
ikimizin arasina oturmus,
benim basim donerken,
cole dusen bedenimle ayni yazgiyi paylasiyor
onun cansiz bedeni Besinci caddeye duserken....



neden dudaklarim yalan soylemiyor,
neden ellerin beni alikoymuyor,
benden senden,
kocaman bir duvar orulu,
ote taraf,
sinirin diger yakasi,
vadedilmis kutsal topraklar,
Terra Incognito olmali,
Isa bile gelip kurtaramiyor meksikalilari,

bense seni dusunuyorum,
susuz,
pusulasiz,
pasaportsuz…………..

belki bir Meksikali bulacak pasaportumu,
Cuneyt olmak isteyecek,
ben ki onu coktan colde terketmisken,
siniri gecmek isteyecek,
vadedilmis kutsal topraklara,
ne yapacak,
bu ingiliz pasaportu onu kurtarir mi,
yoksa San Diego'daki cezaevinde mi gececek gunleri,
sinirin arkasinda kalan topraklarina bakarak,

bizde sinirlari gecmistik,
sonra baska sinirlar cizmistik,
hic gecemeyecegimizi hayal ettigimiz,
sonra baska,
baska,
sonra baskalarinin ortak oldugu sinirlar....
sonra o hayallerin sinirlarinda yitirmistik herseyi.....
cok gec olmustu anlamamiz sinirlar bizleri sirlarken....



bense kendi col bilgeligimde,
benligimden cikarken,
bilmedigimiz topraklarda
seni ararken,

o siniri gecip mutlu olmali,
hakediyor Cuneyt olmayi.......
ki beni gorse vazgecerdi ben olmaktan,
sen bile bunu dusunurken.......

Tijuana, Mexico, U.Santa Barbara  Tren Istasyonu, 2008&9 C.CERIT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder